18 Mayıs 2020 Pazartesi
Biraz Melankoli İyidir
Lisede yatılı olarak okuduğumuz okulun bir terası vardı. Şiir yazmak isteyen, şarkı söylemek isteyen, dertleşmek isteyen hep o terasa çıkardı. Hocalarımız her ne kadar yasak koysalar da öğrencilerin oralardaki köşelerde yalnız kalma ihtiyaçlarını giderme çabalarını engelleyemezlerdi. Hatta bazı köşeleri bazı talebeler tutmuştu ve o köşeye başkası gidemezdi. Bir gün bir öğretmenimiz 'bunlara çok ağır konuşayım da vazgeçsinler' demiş olmalı ki uzun ve yüksek tonda bir konuşma yaptı. Konuşmanın ana başlığı 'melankoli' idi. 'Bu terasa çıkarak nasıl melankolik takılırsınız, melankolik takılarak ruh sağlığınızı bozuyorsunuz, melankoli aptallıktır...' diye devam eden bir azarlama konuşması. O günden sonra uzunca bir süre terasta yalnız kalan kimse olmadı. Çünkü terasta olanlara 'melankolik' olarak bakılıyordu. Daha sonra melankoli alaya alınan bir kelimeye dönüştü ve tekrar teras köşeleri kapılmaya başlandı.
Yıllar sonra bu durumu değerlendirdiğimde gençken ihtiyacımız olan bu yalnız kalma isteğinin, normal, hatta karşılanması gereken bir ihtiyaç olduğunu anlıyorum. Uzlet, hayatın anlamını düşünmede, kendini muhasebe etmede, tevbe etmede, şükretmede, dua etmede o kadar önemli ki. Telefonun kulaklıklarını çıkarmayan, gözlerini bilgisayardan uzaklaştırmayan gençler keşke biraz melankolik takılsalar. Sadece insanlardan değil aygıtlardan da uzaklaşsalar. Sessiz ve görüntüsüz bir ortamda sadece kainatı tefekkür etseler ve sadece kendilerini, hayatlarını geçmişlerini, geleceklerini tefekkür etseler. Miktarınca melankoli tefekkür etmeyi sağlar, muhasebe fırsatı doğurur, üretken-yetenekli insan için benzindir. Gençlerin tam üretmeye başladığı dönem olan lise döneminde bu ortamlar daha sağlıklı bir şekilde sağlansa eminim gençlerimiz daha az yanlışa düşecek ve daha fazla üretken olacaktır. Elbette her konuda olduğu gibi yalnızlıkta dozunda güzeldir. Yalnızlığın fazlası belki ruhbanlığı, belki nefsin tembelliğe alışarak güçlenmesini, belki de ruhi anlamda melankolinin devamıyla oluşan depresyon durumunu oluşturacaktır. Bu problemler oluşmasın diye kaliteli bir uzlet hayatı programlamak ve uzun süreli olamasa da bu çağın insanını Rabbi ve kendi ile başbaşa getirmek lazımdır...
Hocam çok güzel bir bakış olmuş yine bu ümmete adeta annelik yapıyorsunuz ümmeti evladınız gibi görüyorsunuz,yapmamız gerekenleri kaleme alıyor sakınmamız gerekenleri ise yüksek duygu yoğunluğu ile bizlerle aktarıyorsunuz ve sakındırıyorsunuz ...Rabbim sizi başımızdan eksik etmesin ...
YanıtlaSilGençlerimizin yalnız kalıp tefekkür etmeye gerçekten ihtiyacı var. Allah razı olsun hocam.
YanıtlaSilAllah razı olsun Hocam ne de güzel ifade ediyorsunuz maşallah olayın içinde hissederek okuyoruz Rabbim sizi korusun inşaallah
YanıtlaSilAllah razı olsun iyiki varsınız
YanıtlaSilAllah razı olsun kıymetli hocam yine güzel bir bakış açısı yakalamissiniz
YanıtlaSilGençlerimizi yönlendirecek bir donanima sahib çok az Aile ve yetişmiş insanlar var. İslâm düşmanları toplumları okurken bizler kitab okumaktan aciz kalmışız. Rabbim bu neslin bu gidişatını dur diyecek önce nesiller yetirmesini nasib et..
YanıtlaSilAllah razi olsun
YanıtlaSilÖğrenci balkonlarının verdiği yalnızlık ve uzleti hiç bir balkon veremedi. Teknolojiden uzak kaldığımız dönemlerde geçirdiğimiz balkon seansları. Gökyüzünü seyretmek, sokağı izlemek, insanların hareketlerini incelemek, her balkondaki farklı hayatı keşfetmek. Metreler arasında değişen uçurum farkı görebilmek. Balkondan hayatı seyretmek hep çok keyifliydi. Hayatları tefekkür ederdik.. :)
YanıtlaSilMelankoliye islami bakis. Her kavram sizin yazilarinizla yerine oturuyor. Kaleminize yureginize saglik hocam
YanıtlaSil