Bugün güneşli bir Adana havasında dolmuşa bindim. Bahar gelmeye; ağaçlar çiçeklenmeye, sarmaşıklar yaprak açmaya başlamış... Dolmuşa, ömrünün hazânını yaşayan, 80 yaşlarında, beli bükülmüş ama oldukça bakımlı bir teyze bindi. Kendinden emin bir ses tonuyla şoföre parayı uzattı, üstünü aldı ve kimsenin tercih etmediği yan koltuğa oturdu. Şoför benim yanımı işaret ederek 'teyze yan tarafta rahat edemezsin, bak orada bir kişilik yer var oraya otur' dedi. Yaşlı kadın adeta söylenircesine 'tamam oturuyorum' diye mırıldandı. Kadıncağız yüzünü zerre kadar bana çevirmiyor ve koltukta öyle emaneten oturuyordu ki düşecek ve bir yerini kıracak diye korktum. Anladım ki, benim gibi giyinenlerden nefret ediyor ve varlığım bile onu rahatsız ediyordu. Ama ben onu rahatsız (!) etmek pahasına da olsa kendi varlığımı hissettirmek istedim. Çantamdaki çerezden ikram etmek için seslendim. Zannediyorum kendisinin, antipatisini bu kadar belli etmesine rağmen, benim ona seslenmeme çok şaşırmıştı. Ani bir refleksle ve kızgın bir ifadeyle baktı; ben de gülümseyerek 'çerez alır mısınız?' dedim. Telaşla 'hayır hayır' dedi. Şaşırdım. Uzattığım çerezden de mi hoşlanmamıştı?Yanımda çantasını o kadar sıkı tutuyordu ki. Oysa o çerez vesilesiyle belki konuşabilecek ve ön yargılarını kırabilecektim. Ancak bütün kapıları kapattı ve şoföre 'müsait bir yerde inecek var! ' diyerek, yaşından beklenmeyecek bir çeviklikte indi ve uzaklaştı. Dolmuşun kapısı sanki suratıma kapanmış gibi hissettim. Uzaktan yürüyüşünü seyrederken hafızam beni yıllar öncesine götürdü.
Zannediyorum 25 yaşlarındaydım. Yine derse yetişme telaşıyla Abidinpaşa Caddesinden hızlı bir şekilde yürürken, kaldırımda böyle bir teyzeye biraz çarpmışım, farkına bile varmamışım. Yürümeye devam ederken bir anda sırtımda bir yumruk hissettim. Hayatımda duymadığım bir ağrı hissttim. Sırtımdan yediğim yumruğu göğüs kafesimde hissediyordum. Hem ağrıdan hem de şaşkınlıktan bayılacak gibi oldum. Arkamı döndüm, nefesimi toplamakta zorlanıyordum ve sesim çıkmıyordu. Arkamda bir kadın öfkeyle bakıyordu. Kısık bir sesle 'teyze bana sen mi vurdun? Neden vurdun?' diye sorabildim. Kadın 'sen benim yanımdayken bana dokunarak geçtin' dedi. 'Teyze ben farkında olmadım' deyince kadın içindeki bütün kin ve öfkeyi adeta kusarcasına bağırmaya başladı : 'Başörtülülerden nefret ediyorum, siz insan değilsiniz, sizin buralarda serbestçe dolaşmamanız gerekiyor...' Bir an ne diyeceğimi bilemedim sadece yürüyordum, kadın da arkamdan bağırarak yürüyordu. Daha sonra hayal meyal hatırladığım bir genç yaklaşarak: 'abla bu kadının sana nasıl vurduğunu gördüm -elimdeki kitaplarımı ve çantamı işaret ederek- sen de elindekilerle vursana kafasına' dedi. Ben de:'O yaşlı bir kadın nasıl vurayım, bir de bize yakışır mı' dedim. Ve kadına döndüm: 'Ben seni Rabbime havale ediyorum. Allah bunun hesabını soracak. dedim. Sonra, Efendimiz aklıma geldi, dava yolunda başına her türlü zulüm gelen Efendimiz... Ve Rabbime hamdettim; bana Efendimizi zerre kadar anlamayı nasib ettiği için hamdettim... Ve kadın için de hidayet diledim.
Bugün dönüş yolunda tekrar dolmuşa bindim ve dua ettim: 'Rabbim ne olur Senin davanı anlatabileceğim biri ile yolculuk yapmayı nasib et.' dedim. Hamdolsun bir lise talebesi yanıma oturdu. Biraz konuştum, yanımdaki tevhid broşüründen verdim. O da: 'Okumaz mıyım abla, eve gidince okuyacağım mutlaka' dedi.
Bu yolda elbette başımıza bir şeyler gelecek. Bazen bir şeyler öğrenmek için yola çıkacağız birileri o yolda 'ayağıma takıldın' diyecek. Sen onun ayağına takılacaksın o senin sırtına vuracak; tınmayacaksın! Hani Bediüzzaman der ya: 'Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. İçinde evladım yanıyor, imanım yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarmaya koşuyorum. Yolda birine ayağım çarpmış ne önemi var! Birileri, bunu kınayacak ama bunlar dar düşünceler'
Tevhidin kime nasib olacağı belli olmaz. Bize düşen anlatmaya çalışmaktır. Her şeye rağmen anlatmak. Yaşlıya- gence anlatmak. İlgiliye- ilgisize anlatmak. Rabbim hepimize gerçek davetçiler olabilmeyi nasib eylesin.
Canm Hocam Rabbim daima sizin gibi Tevhid Şuuruyla her insana bakabılmeyı ve vesıle olmak için mücedeleyi nasip etsin.
YanıtlaSilAmin Hocam ne güzel ifade etmişsiniz elinize kaleminize sağlık.
YanıtlaSilAmin Amin amin.
YanıtlaSilAmiin hocam inşaallah
YanıtlaSilAmin hocam ,sizin hayatınızda her yaşandınız olaylar ve olaylardan çıkardığınız dersler bize cesaret veriyor. Allah sizden razı olsun ,elinize sağlık.
YanıtlaSilSizi seviyoruz hocam iyiki varsınız
YanıtlaSilAmin hcm Allah sizden razı olsun inşallah
YanıtlaSilAmin inşallah
YanıtlaSilAmin değerli Hocam Herşeye rağmen Rabbim bizleri Tevhid mücadelesinden ayırmasın Rabbim bu yolda çektiğimiz sıkıntılarıda günahlarımıza kefaret olarak olarak sayar inşallah
YanıtlaSilAmin kıymetli hocam rabbim şuurlu insanlar la karşılaştırdık bizleri cahillerden uzak etsin
YanıtlaSilAmin hocam Allah razı olsun
YanıtlaSil